T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ 2022/720 E. , 2023/507 K.
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yüklenicinin, davalı arsa sahibi ile imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi kapsamında tüm edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirip inşaatı süresinde davalıya teslim ettiği halde, sözleşme gereği kendisine düşen 3. bodrum katın tamamı ile 1. bodrum katta ön cepheye bakan daireye düşen hisselerinin ferağının verilmediğini ileri sürerek bu bağımsız bölümlere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile kendi adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı arsa sahibi cevap dilekçesinde özetle; sözleşme kapsamında inşaatın teslim tarihine (10/09/1999) göre davanın zamanaşımına uğradığını, taraflarca sonradan imzalanan "Daire Takas Sözleşmesi"ne göre, 3. bodrum katın inşaattaki eksikliklerin tamamlanması karşılığında kendisine verildiğini, sonradan yapılan sözlü anlaşma gereğince de 1. bodrum katın kendisine verileceğinin kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yasal olmayan dava konusu binadaki aykırılık ve eksikliklerin giderilmesine ilişkin olarak davacıya inşaatın yasal hale getirilmesi için 3 aylık yetki ve kesin süre verildiği, inşaatın yasal hale getirilmesine ilişkin davacı tarafın herhangi bir başvurusunun veya işleminin olmadığı, dava konusu taşınmazın tapuda hala arsa olarak kayıtlı olduğu, istinaf ilamında belirtildiği üzere, İmar Kanununa aykırı kaçak bir yapıda mülkiyet ve hatta kural olarak kişisel hak talebinde bulunulamayacağı, kat irtifak listesi oluşturulmadan ifa kabiliyeti bulunmayacak şekilde arsa payı üzerinden tapu iptal ve tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde; rahatsızlığından dolayı eksiklikleri gideremediğini, ancak takas sözleşmesine göre binanın eksiksiz şekilde teslim edildiğini, davacıdan hiçbir taleplerinin olmadığının belirtildiğini, davacının ibra edildiğini, davacıya karşı eksik ifadan kaynaklı hiçbir ihtarname gönderilmediğini, sözleşmenin feshedilmediğini, tek başına inşaatın tamamlanması için süre verilmesinin hatalı olduğunu, tapu iptal ve tescil kararı verilmeyen hallerde davacıya düşen taşınmazların tapu değeri üzerinden bedel yönünden karar verilmesi gerektiğini, davacının yapmış olduğu masraflar ve hak edilmiş olan taşınmaz bedeli dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "TBK´nın 97. maddesine göre, karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, bir tarafın diğer taraftan edimini yerine getirmesini isteyebilmesi için, öncelikle kendi edimini ifa etmiş olması gerekir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yüklenicinin bedele, başka bir anlatımla sözleşmede kararlaştırılan arsa payı veya bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri ile tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatı ve bu doğrultuda çıkartılan Deprem Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tamamlayıp, arsa sahiplerine teslim etmesi gerekir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde, ücret, devri kararlaştırılan arsa payıdır. İnşaat yapma borcunu yerine getirmeyen yüklenici, arsa sahibinden tapu devrini isteyemez. İmar mevzuatına aykırılık var ise bu aykırılıklar giderilmeden teslim olgusunun gerçekleşebileceği kabul edilemez. Somut olayda istinaf incelemesine göre mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde davaya konu ana yapının imar mevzuatına tasdikli mimari projesine ve yapı ruhsatına aykırı yapıldığı, dava tarihi itibarı ile 60.095,71 TL bedelle imar mevzuatına, mimari projesine ve yapı ruhsatına uygun hal getirileceği tespit edilmiş, davalı yükleniciye yukarıdaki açıklamalara uygun olarak bu aykırılıkların giderilmesi için süre verilmiş, verilen süreye rağmen aykırılıkların davacı yüklenici tarafından mazeretsiz olarak giderilmediği, mazeretinde haklı bir gerekçe ileri sürmediği, mahkemenin davanın reddine dair verdiği kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı" gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının maddi durumu elverişli olmaması ve psikolojik rahatsızlığı nedeniyle mahkemece belirtilen eksik hususların giderilemediğini, davacının davaya konu taşınmaz için yapmış olduğu masraflar dikkate alınmadan hüküm tesis edilmesinin mümkün olmadığını, tapu iptali ve tescil kararı verilemeyen hallerde davacının üzerine tescil edilmesi gereken tapu değeri üzerinden bedel yönünden karar verilmesi gerektiğini, davacının davaya konu taşınmaz için yapmış olduğu masrafların ve hakedilmiş olan taşınmaz bedelinin dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Taraflar arasında 10.09.1998 tarihinde noterde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Davacı-yüklenici sözleşmede yazılı teslim tarihi olan bir yıl sonra, imzasını inkâr etmediği “Daire Takas Sözleşmesi” yaparak eksik işler yerine, 3 nolu bodrum katı arsa sahibine vermek suretiyle yapıyı arsa sahibine teslim etmiştir. Davacı-yüklenici, 3. Bodrum kat ve 1. Bodrum katta ön cephe daireyi dava konusu yaptığı iş bu davayı 11.01.2010 tarihinde açmıştır.
Eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan istemler TBK nın 147/6 maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Yüklenici talep ettiği taşınmazların zilyedi de olmadığına ve yapıyı teslim ettikten 10 yılı aşkın bir süreden sonra “tapu iptali-tescil olmazsa tazminat” istemleri anılan hüküm gereği zamanaşımına uğramıştır.